15 Ocak 2011

Yeni yıl sonrası yılbaşı ağacının hatırlattıkları...

Sizi bilmem ama yılbaşı konseptini, yılbaşı ağaçlarını ve yeni yıl ruhunu oldum olası sevmişimdir. Evin, sokakların, vitrinlerin rengarenk, ışıltılı ve umut dolu görünümünü hep çok heyecan verici bulurum.





Gel gör ki yeni yılla birlikte tüm bunlara atfettiğimiz anlam da değişime uğrar. Varlığın doğası gereği metamorfoz kaçınılmazdır tabii ama önceden olumladığımız bu objeler, algımız, bakış açımız, herşey olabildiğince farklılaşır. Kırmızı Poinsettia'lar solar, yaprak döker, mumlar yarı eriyik formlarıyla tüm çekiciliklerini kaybeder,  yılbaşı ağaçlarını bir hüzün, bir tüketilmişlik hali sarar. Sanki kullanılıp bir kenara atılmış, işlevselliklerini yitirip değersizleşmiş,  yaşam enerjilerini  kaybetmiş, zamanın öncesine takılıp kalmış, bugüne taşınamamış gibilerdir...


Genç ve çekici bir kızdan makyajı akmış yaşlı bir kokonaya evrilen, neşenin hüzne dönüşümüne aracılık eden  bu ağacı toplamak, seneye kadar dinlenmesi ve yenilenmesi için ona zaman vermek yapılacak en doğru şey herhalde...

Ve Mac nihayet İzmir'e Geldi!..


İzmirli Mac'severler olarak öyle uzun zamandır bekliyorduk ki... Bugün itibariyle "açıldı", "açılacak" rivayetlerinden kurtulduk. Mac Cosmetics Alsancak'ta bir mağaza açtı.









Mağazada tüm Mac ürünlerinin yanı sıra bu yılın ilk koleksiyonu olan ChamPale' ı da görmek mümkün.


Sabah saat 11'de sevgili Sanemiko ile hem mağazayı tavaf ettik, hem de düzenlenen workshop'a katıldık. İnanılmaz keyifli vakit geçirdik. Makeup artistler Tahsin Eryılmaz  ve Berk Ersan' dan ideal bir makyajın nasıl yapılması gerektiğini, makyajla ilgili bilmediklerimizi  ve sezon trendleri öğrendik.








Güzel bir gündü. İzmir'e hoşgeldin, iyi ki geldin Mac...